Nazilerin Musul macerası!

Nazilerin Musul macerası!

IŞİD çetelerinin üç aydır elinde tuttuğu Musul'a 2. Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası da göz dikmişti. Reşid Ali Geylani'nin İngilizlere karşı Bağdat'taki darbesini destelemek için Alman savaş uçakları Mayıs 1941'de ayrıntılı bir Kürdistan haritasıyla Musul'a indi. Şu anda devlet arşivinde saklanan haritaya ANF ulaştı.

"İngilizlere karşı gelişen Ortadoğu'daki Arap özgürlük hareketi bizim doğal müttefikimizdir. Bu yüzden Irak çok önemli bir yer tutuyor. Irak'taki düşman İngiliz güçleri zayıflatılmalı. Irak'tan başlayarak Ortadoğu'ya müdahale etmeliyiz. Akdeniz ile İran Körfezi arasındaki İngiliz bağlantısını kestikten sonra Boğazlara karar vermeliyiz."

Nazi Almanyası'nın "führer"i Adolf Hitler 23 Mayıs 1941 tarihili "30. Talimat" başlıklı üç sayfalık emirde Irak operasyonunu bu sözlerle anlatıyordu. Operasyonun adı "Özel Ekip F" idi. Hitler talimatında İngilizlere karşı Irak'ta yapılacakları sıralıyordu. Irak'a her türlü askeri destek verilecek ve Ortadoğu'da şöyle bir propaganda yapılacaktı: "Kim özgür olmak istiyorsa İngilizlere karşı kurulan cephede yer almalı."

Nazilerin Arap masasına ise Fritz Grobba adlı diplomat/oryantalist bakıyordu. 2. Dünya Savaşı sırasında Dışişleri Bakanlığı'nda Ortadoğu şefi olan Grobba için "Hitler'in akıl hocasıydı" demek yerinde olur. Türkçe, Arapça ve Farsça bilen Grobba İngiliz Lawrence'ye özeniyordu. Lawrence nasıl Osmanlıya karşı Arapları örgütlemek için Ortadoğu'yu ve Arap yarımadasını karış karış gezdiyse, Grobba da Küdüs-Mekke-Bağdat-Tahran hattında "Sizi İngiliz sömürgeciliğinden Almanlar kurtaracak" diyordu.

GROBBA'NIN NOTLARINDA KÜRTLER...

Fakat Grobba'nın Berlin'e gönderdiği raporlar abartılıydı. Grobba "İngilizlere karşı isyan hazır, yeter ki Araplara silah verelim" diyordu. Hatta 1941'in başında deyim yerindeyse "gaza gelen" bazı Nazi stratejistler Hitler'e "Doğundan Sovyetlere saldırmak yerine Ortadoğu üzerinden Kafkaslardaki enerji havzasına ulaşabiliriz" önerisini götürüyordu. Nitekim 1942/1943 kışında yaşanacak Stalingrad yenilgisi bu stratejistlerin elini güçlendirecek, İngilizlere karşı estirilmek istenen Alman menşeli "Arap baharı" dosyası yeniden masaya konulacaktı.

1941 yılına dönersek Fritz Grobba Ortadoğu'da artan Arap milliyetçiliği ve Yahudi düşmanlığının kendileri için fevkalade bir ortam sunduğunu savunuyordu. Kudüs Müftüsü Muhammed Emin El-Hüseyni'yi Hitler'in karşısına çıkarmayı başaran Grobba Berlin'e sunduğu raporlarda Kürtlerden de söz ediyordu.

Ona göre Kürtlerin ulusal duyguları zayıf ve Kürtler Araplardan daha çok İngilizlerden nefret ediyordu. Alman diplomat Grobba "Arap ve İngiliz baskısı altında sıkışan Kürtleri kullanalım" diyordu. Nazilerin çıkardığı "Wochenspiegel" dergisinin 27 Nisan 1940 tarihli sayısında yer alan küçük bir yorumda ise Grobba tam bir Nazi kafasıyla Kürtlere baktığını ele veriyordu:

"Kürtler fiziksel olarak güçlüler ve yaşadıkları kuzeydeki topraklara yapılan saldırılara karşı iyi direniyorlar. Kürtler aranan iyi askerdirler. İşçiliğe yakındırdılar, kol kuvvetleri gelişmiştir. Ama bilinçleri ve ulusları duyguları zayıftır. Eğer bilinçli olsalardı Araplarla yaşamazlardı. Sonuçta bana göre güçlü bir Arap sorunu gibi Kürt sorunu yoktur."

DETAYLI MUSUL HARİTASI...

Grobba'nın bu sözlerle Dışişleri Bakanlığı'ndan "Nazilerin Ortadoğu yol haritasını" çizdiği yıl; 1940'da Alman Hava Kuvvetleri Komutanlığı ayrıntılı bir Musul ve Güney Kürdistan haritasını çiziyordu. "3. Özel Yayın, 8. Sayı, 1941" notuyla basılan haritaya "sadece hizmet için kullanılacak" notu düşürülüyordu.

Şu anda Alman devlet arşivinin önemli bir kısmını himayesine alan ve koruyan Prusya Kültür Varlıkları Vakfı'nın Berlin'deki merkez binasında saklanan haritanın birçok detayı içermesi dikkat çekiyor. Kürdistan'ın diğer parçaları; Kuzey, Batı ve Doğu Kürdistan'ın iç kesimlerini de kapsayan harita Musul merkezli çizilmiş.

Musul ve çevresinde yaşayan Türkmen, Êzidi ve Asuri aşiretlerinin teker teker işaretlendiği haritada hangi bölgenin hangi aşiretin denetiminde olduğu renklerle anlatılmış. Musul'a ulaşım yollarının da ayrıntılı şekilde çizildiği haritada demir ve kara yollarının yanı sıra adi-patika yollara ilişkin bilgiler de not düşürülmüş.

Ayrıca Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde nerede köprülerin kurulduğu, bu köprülerin demir mi, ahşap mı, yoksa beton mu olduğu belirtilmiş. En çok dikkat çeken ayrıntı ise haritadaki bilgilerin Türkçe olması. Nazilerin 1.Dünya Savaşı sırasında Almanların müttefiki olan Osmanlı'dan aldığı bilgileri haritada kullandığı veya o yıllarda yakin ilişkileri bulunan dönemin Ankara hükümetinden harita desteği aldığını tahmin etmek mümkün.

NAZİLERİN MUSUL FİYASKOSU!

Harita basıl basılmaz Hava Kuvvetleri'nin işine yarayacaktı. 3 Nisan 1941 günü Nazilerin dostu Reşid Ali Geylani Bağdat'ta İngiliz mandacılığına karşı darbe yapıp Irak'ta yönetimi ele geçirdi. İngiliz ordusu Nisan ayı sonunda Basra üzerinden yeniden Irak'ı işgale girişti. Geylani yönetimi Alman Dışişleri Bakanlığı'ndaki dostu Fritz Grobba üzerinden Nazilerden acil yardım istedi. İşte Hitler'in "Irak konsepti" o günlerde şekillendi.

Almanların niyeti Irak'ın kuzeyi, yani Güney Kürdistan'ın sınır bölgelerini tutarak Basra'dan gelen İngiliz kuvvetlerine karşı ülkeyi korumaktı. Yunanistan'daki Alman hava üssünde 24 uçak Irak operasyonu için derhal hazıra getirildi. Bunlardan 6 adet He111 tipi bombardıman uçağı -ki bunlar 2. Dünya Savaşı'nın en etkili Alman uçaklarıydı- 12 Mayıs 1941 günü önce Şam'a oradan da Musul'a indi.

Fakat operasyon talihsizlikle başlamıştı. Musul'a iniş sırasında uçaklar kum fırtınasına kapılmaktan son anda kurtulmuş, iniş hasarla tamamlanmıştı. Üstelik Musul'da hiç bir Kürt ve Arap "kurtarıcılarımız geldi" kutlaması yapmamıştı. O operasyonda Musul'a inen Alman subay Wilhelm Kohlhass daha sonra "Hitler'in Irak macerası" adıyla yayınlanacak anılarında, Alman tarihine "Çakma Lawrance" olarak geçecek Fritz Grobba'nın oyununa nasıl geldiklerini ayrıntılı anlatıyor.

28 Mayıs'ta İngilizler Bağdat'ı alınca 30 Mayıs günü Musul'daki bi avuç Alman birliği arkalarında bazı uçakları da bırakarak, can haviliyle Suriye'ye kaçabildi. Nazilerin 18 günlük Musul macerası fiyaskoyla sonuçlanmıştı. İngilizlere baş kaldıran Reşid Ali Geylani ve ekibi ise canını kurtarmak için Türkiye'ye kaçtı, oradan da Nazi Almanyası'na kapağı attı.

Peki operasyonun asıl mimarı Fritz Grobba? O 6 Haziran 1941 gününe kadar Bağdat'ta operasyonu yönetti. Son güne kadar hem Berlin'deki Nazi rejimini, hem de Reşid Ali Geylani'yi idare etmeye çalıştı. Berlin'e "Burada her şey iyi gidiyor, daha fazla uçak ve asker gönderin" derken, Geylani'ye de "Hitler'le bizzat görüştüm, biraz daha direnin" diyordu.

İşlerin kötü gideceğini anlayan ve Berlin'de kazığa çekileceğinin farkına varan Fritz Grobba Geylani yönetiminden Yahudi temizliği istedi. 1-2 Haziran 1941 günlerinde Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki gibi Mezopotamya topraklarında da Yahudi kıyımı başladı. İlk 24 saatte en az 200 Yahudi katledildi, geri kalanlar canını zor kurtardı. Fakat buna rağmen operasyonun faturası Fritz Grobba'ya kesildi ve 2. Dünya Savaşı'nın son gününe kadar çalışacağı Paris'te Nazilerin arşiv işlerine verildi.

Savaştan sonra ise Nazi kafalı bir oryantalist olmanın bedelini Sovyet cezaevlerinde 10 yıl yatarak ödedi. Ne gariptir ki özgür olduktan sonra, 1956 yılında, soluğu Bağdat'a alan Grobba, öldüğü 1973 yılına kadar hayali olan Alman-Arap ittifakını geliştirmekle uğraştı. Bunun için dernekler, vakıflar kurdu, birçok kez Irak, Suriye ve Lübnan'a gitti.

1943 MAMUT, KOD ADI; KÜRT PETROLÜ!

Şüphesiz Naziler içinde gözünü Mezopotamya'ya diken tek kişi Fritz Grobba değildi. 1941'deki başarısız Irak operasyonun üzerinden henüz bir yıl geçmişken, 1942 yılının ilk baharında İstanbul'dan Berlin'e dönen Alman ajan Gottfried Müller adındaki Nazi çalışanı üstlerine şöyle bir not geçti: "Konu; Petrol bölgesi. Musul ve Kerkük petrol bölgesi üzerine önemli bilgilerden dolayı başkomutanlıktan beni dinlemesini rica ediyorum."

Görüşme talebi kabul edilmeyen Müller bu kez şöyle bir rapor gönderdi:

"Daha önceki seyahetlerden Musul ve Kerkük petrol bölgesini tanıyorum. Oradaki Kürt aşiret beyleriyle dostum. Benim için onların yardımlarıyla Kürt petrol bölgesini elinde tutan İngiliz işgal kuvvetlerine karşı bir ayaklanma başlatmak mümkündür. Petrol bölgesini iki haftaya kadar tutabilirim, ama sonra havadan indirilen Alman birlikleri tarafından kurtarılması gerekecek."

Alman ordusu 1943 kışında Stalingard direnişine takılıp ilerlemeyince ve bütün savaş cephelerinde Alman kuvvetlerinin yakıtı dibi görünce Berlin'de Müller'in "Kürt petrolü" projesi ilgi gördü. Daha sonraki yıllarda Kürt ve Kürdistan hayranı olduğunu anılarda yazacak Gottfried Müller Berlin'e çağrıldı ve 1943'ün Haziran ayında operasyon için düğmeye basıldı. Operasyona "Mamut" ismi verildi. Ana fikir ise şuydu; "Kürtlere özgürlük, Almanlara petrol".

Müller operasyonun lojistik desteği için İstanbul’da birlikte çalıştığı Remzi Naif adındaki bir Kürdü önerdi. Hama Reşid Ağa'nın oğlu olan Remzi Alman hayranıydı. Kürdistan'ı İngilizler ve Arapların elinden Almanların kurtaracağını sanıyordu ve 1940'li yılların başında İstanbul'da okurken "Pollux" ve "Kastor" kod isimleriyle Nazilere ajanlık yapmıştı.

Müller'in isteğiyle Remzi Naif Almanya'ya getirildi. Görevi Alman ekibe Kürt kültürünü anlatmak, onların Kürdistan'a gidişine öncülük etmekti.

Sonunda Berlin'de hazırlıklarını yapan ekip Yunanistan'dan kalkan bir uçaktan, 7 bin metreden paraşütle, Güney Kürdistan semalarına bırakıldı.  Xakurke-Xinere hattına inmek isteyen ekip kendisini Musul ve Hewler arasındaki bir noktada buldu. İki günlük bir maceradan sonra Müller ile iki Alman subayı ve Remzi Naif İngilizler tarafından yakalandı.

Müller savaşın bitiminden iki yıl sonra özgürlüğüne kavuşurken Remzi Naif ağır işkencelerden sonra serbest bırakıldı ve 1960’lı yılların sonlarında köyünde öldü. Kürdistan'daki operasyon anılarını “Yakıcı Doğu’da-Ortadoğu’da tehlikeli görev 1943” adıyla 1974 yılında yayınladı. Türkçeye "Nazilerin Kürdistan seferi" adıyla çevrilen Müller'in anıları kimi tarihçiye göre abartılı ve Karl May'ın ünlü "Vahşi Kürdistan'a Yolculuk" kitabı havasında.

BATININ 2.DÜNYA SAVAŞI'NDAKİ KÜRT POLİTİKASI!

İki dünya savaşında Ortadoğu ülkeleri üzerinden yaşanan Alman-İngiliz kapışmasını inceleyen tarihçilerin başında gelen Dr. Bernd Lemke'ye göre ise batının o yıllarda Kürtlere bakışı hiç de samimi değildi. Alman-İngiliz ordusu tarihi uzmanı Dr. Lemke şöyle diyor;

"İngilizler sömürgeci politikalarını güçlendirmek için Kürtlere yardım ediyormuş gibi yaptı. İngilizler 'böl-yönet' stratejisiyle Kürtlerin topraklarını parçaladı. Kürtlerin Araplarla eşit haklara sahip olması İngilizlerin hiç de umurunda değildi. 'Kürt siyaseti' iktidara gelmek veya Arapları zayıflatmak için kullanıldı. Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'ndaki 'Kürt siyaseti' de İngilizlerin kötü bir kopyasıydı."

Kaynaklar;

- Wilhelm Kohlhaas, "Hitler-Abenteuer im Irak" (Hitler'in Irak macerası), Herder Verlag, Freiburg, 1989

- Wolfgang G. Schwanitz: "Fritz Grobba und Berlins Politik im Nahen und Mittleren Orient" (Fritz Grobba ve Orta Doğu'daki Berlin politikası), Leipziger Universitäts-Verlag, Leipzig 2004.

- Gottfried Müller, "Nazilerin Kürdistan seferi", Avesta Yayınları, İstanbul, 2003.

- Dr. Bernd Lemke'nin 2011 yılında internet üzerinde yayınladığı "Mamut Operasyonu" adlı araştırma.