Şêrko Bêkes Stockholm’de anıldı

Şêrko Bêkes Stockholm’de anıldı

“Beni Süleymaniye’de Azadi Parkına, 1983 şehitleri için kurulan anıtın yanına gömün. Orada nefesim kesilmez. Genç kadın, erkek ve sevgililer misafirim olur” diyen modern Kürt şiirinin öncülerinden Şêrko Bêkes, yaşamını yitirdiği İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen bir törende anıldı.

Şêrko Bêkes’in 1988 yılında İşçi Eğitim Merkezi’nde ‘Tucholsky Ödülü’nü dönemin İsveç Başbakanı Ingmar Karlsson’un elinden aldığı salonda düzenlenen anma töreni, dört parçadan Kürdistanlıları bir araya getirdi.

Şêrko Bêkes’in yaşamını ve eserlerini tanıtan yarım saatlik filmin gösteriminin ardından   Bêkes’in yakın arkadaşlarından  Ömer Şehymus, Bekes’in Kürt kültürü için taşıdığı önemin yanı sıra Kürt Halkının birliği ve siyasal mücadelesi için taşıdığı önemi ele alan bir konuşma yaptı.

İsveç PEN’in Alman Yazar Kurt Tucholski anısına 1985 yılında ödül vermeye başladığına ve 29 yıl içinde üç Kürt yazarın Tucholski Ödülü’nü aldığına dikkat çeken Şeyhmus, ilk ödülün 1988 yılında Şêrko Bekês’e, 2000 yılında Salim Barakat’a ve bu yıl da Muharrem Erbey’e verilmesinin Kürtler açısından gurur verici olduğunu söyledi.

Bir tek İran Kürdistan’ından Kürt yazarların ödül almadıklarını söyleyen Şeyhmus, “Ben İran’daki Kürt yazarlara bu ödülün verilmemesini umuyorum. Çünkü ben İran’ın özgür olmasını ve İslami rejimin yıkılmasını ve Kürdistan’daki yazarlara ödül vermeye gerek kalmamasını arzu ediyorum” şeklinde konuştu.

KÜRT ŞİİRİNDE RÖNESANS GERÇEKLEŞTİREN İLK KÜRT ŞAİRİ

Bêkes’in ilk kez kendisine 1969 yılında okuması ve düşücelerini belirtmesi için bir kitabını gönderdiğini ve kitapla başlayan dostluklarının şair yaşamını yitirene kadar sürdüğünü belirten Şeyhmus, Bêkes’in Kürt şiirinde rönesans gerçekleştiren ilk Kürt şairi olduğunu söyledi.

Daha önceleri Kürt şairlerinin ya dini ya da Kürt sorununu ele alan şiirler yazarlarken Bêkes’in mücadele ve direniş şiirlerinin yanı sıra hayvan ve doğa sevgisi ile aşkı konu alan şiirler kaleme aldığına dikkat çekti. Bêkes’in son derece temiz ve basit bir Kürtçe ile yazdığı edebi eserlerinin her kesim tarafından kolayca anlaşıldığını ifade etti.

Ülkesini ve topraklarını çok seven Bêkes’in İsveç’te rahat edemediğini, ülkesine geri döndüğünde politika yapmak istediğini, entellektüel, düşünce ve ifade özgürlüğünden yana bir edebiyatçı olduğu için siyaset yapmayı başaramadığını söyledi.

Şeyhmus, Kürt Federal  Bölge yönetiminin PKK’ye yakınlığı ile bilinen Azadi adlı dergiyi kapatma kararı alması üzerine Bekês’in Talabani ile tartıştığını ve derginin kapatılmasına karşı çıktığını hatırlattı. Kürt Federal Bölge yöneticilerinin itirazlarına kulaklarını tıkayıp dergiyi kapatması üzerine protesto amacıyla Kültür Bakanlığı görevinden istifa ettiğini söyledi.

Pek çok insan gibi kendisinin de Bekês’in ilkeli tutumdan gurur duyduğunu söyleyen Şeyhmus, Bekês’in aynı zamanda Kürdistan’ın dört parçasındaki değerlere ve şehitlere sahip çıkan tutumunun örnek alınması gerektiğini dile getirdi.

BEKÊS MODERN KÜRT ŞİİRNİN MOZART’I

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Bêkes’le İsveç’e ilk geldiği günden itibaren tanışma fırsatını bulduğunu ve uzun yıllar aynı semtte komşu olduklarını hatırlattıktan sonra, Bêkes’i “Mütevazi ve her zaman dudaklarında tebessüm, büyük gözlüklü, saçları tralı, pala bıyıklı, her zaman yanında taşıdığı çantasında kitapları, piposu ve tütünü olan bir insan” cümleleriyle tanımladı.

Bekês’in 1965 yılında Kürt Halkının kurtuluşu için dağa çıktığını ve peşmergeye katıldığını hatırlatan Baksi, “Daha sonra İsveç vatandaşı ve Milono’nun onur vatandaşı olan Bekes gibi bir enternasyonalist için aynı zamanda hem silah hem de kalemi tutmak kolay değildi” şeklinde konuştu.

Baksi, Bekês’in kendine özgü dili ve stiliyle  modern Kürt şiirinin Mozart’ı olduğunu ve basit sözcüklerle derin varoluşu tanımlama yeteneğine sahip olduğunu söyledi.

HEM YURTSEVERDİ HEM DE ENTERNASYONALİST

Irak’ın Stockholm Büyükelçisi Bekir Fatah, Bekes’in hem enternasyonalist hem de yurtsever özellikleri bir arada barındıran ender Kürt şairlerinden biri olduğunu belirttikten sonra, son dönemde yükselişe geçen milliyetçi ve ırkçı eğilimlere değindi. Son dönemlerde Irak Kürdistan’ına gelen Arap, Türkmen ve diğer bazı azınlıklara halkın ırkçı yaklaşımlarda bulunduğunu gözlemledikleri belirttikten sonra, bundan 30 yıl önce Bêkes’in Arap, Fars ve Türk halklarına düşmanlık yapılmamasını ve onları yönetenleri eleştirilmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.

Fatah’ın Kürt şairleri arasında ırkçılık, milliyetçilik ve şovenmizme karşı en tutarlı tavır takınan şairin Bêkes olduğunu söylemesinin ardından söz alan Bekês’in öğrenci ve arkadaşları şairin Kürt dili ve edebiyatı için taşlıdığı önemi ele alan konuşmalar yaptılar ve şairle olan anılarını katılımcılarla paylaştılar. Kürt sanatçılar da Bekês’in sevdiği şarkı ve türküleri seslendirdiler.

ŞÊRKO BÊKES MODERN KÜRT ŞİİRİNİN BABASI

 Kürt şiirinin en büyük isimlerinden biri olan Şêrko Bêkes 2 Mayıs 1940 yılında Süleymaniye’de doğdu. Ünlü Kürt Şairi Faik Bêkes’in oğlu olan Şêrko Bêkes  1965 yılında peşmerge saflarında Irak rejimine karşı savaşmaya başladı. Bu yıllarda Denge Şoreş Radyosundan Kürt Halkına seslendi. Devrim ve direnişin şiirlerini okuyan Bêkes,  ilk şiir kitabını 1968 yılında yayınladı.

1987 yılında İsveç PEN Kulubü tarafından ‘Tucholsky Ödülü’ne layık görülen Bêkes, ödülünü almak amacıyla geldiği İsveç’e yerleşti. Saddam rejiminin yıkılmasının ardından oluşan Federal Kürt Bölgesi’nde 1,5 yıl Kültür Bakanlığı yapan ve 40 civarında kitap yazan Şêrko Bêkes’in bazı kitapları Arapça, Türkçe, İsveçce, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Yunanca’ya çevrildi.

İsveç medyası yazarın ölümünü “Modern Kürt şiirinin babası Şêrko Bêkes yaşamını yitirdi” başlığıyla kamuoyuna duyurmuş, vasiyeti üzerine cenazesi Süleymaniye’de Azadi Parkı’na defnedilmişti.