Yüksek: PKK'yi terör örgütü olarak görmekten vazgeçeceksiniz

Yüksek: PKK'yi terör örgütü olarak görmekten vazgeçeceksiniz

DBP Yerel Yönetimler Merkezi Konferansı, "Toprağımızı, Suyumuzu, Enerjimizi Komünleştirelim-Demokratik özgür Yaşamı İnşa Edelim" sloganıyla Amed'de başladı.  Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda başlayan ve 26-27- 28 Aralık günleri sürecek olan konferansa DBP Eşbaşkanları Kamuran Yüksek, Emine Ayna, MYK üyeleri, Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak, Fırat Anlı, tüm üye belediyelerin eşbaşkanları, bölgesel konferansta seçilen delegeler, HDP milletvekilleri Demir Çelik, Faysal Sarıyıldız, Demokratik Özgür Kadın Hareketi ve DTK bileşenleri katıldı. Konferansta konuşan DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek, uluslararası güçlerin ve devletlerin bir an önce terör örgütü listelerini yenilemesini ve PKK'nin bu listenin dışına çıkarılması gerektiğini söyledi. 

Konferansta ev sahibi olarak açış konuşmasını yapan DBP Amed İl Eşbaşkanı Ali Şimşek başarılı olmak için siyasal çalışmalarda yoldaşlık ruhu ile çalışılmasını gerektiğini söyledi. Şimşek, konferansta yapılacak tartışmaların önümüzdeki dönemde Kürt halkı için birlik ve beraberlik dışında bir seçenek olmadığını ortaya çıkaracağını söyledi. Daha sonra divan için seçim yapıldı. Divana Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Turan Genç, Çimen Işık, Nevin Taşdemir ve Adalet Fidan seçildi.

Divan adına bir konuşma yapan Turan Genç, DBP olarak yerel yönetimleri yeniden yapılandıracaklarını belirterek, bunu da kendi alanlarında pratikleştirerek dünyada bir örnek oluşturmak istediklerini söyledi. 21. yüzyılda tüm ilişkilerin yeniden yapılandırıldığına dikkat çeken Uluslararası güçlerin yaşadıkları krizi yerel yönetimlere devretmeye çalıştığını belirten Genç, "Devlet adına kendini yönetmek ile devletin ortaya çıkardığı aygıtlarla kendini yönetmek aynı şeydir" diyerek bunu reddettiklerini vurguladı. Toplumun kendi kendini yönetmesi gerektiğinin altını çizen Genç, temel yaklaşımlarının da bu olduğunu söyledi. Bu bağlamda Rojava’da geliştirilen bir öz yönetim bulunduğuna işaret eden Genç, "Bir halkın kendi öz yönetimiyle kendisini nasıl yöneteceğini tüm dünyaya göstermişlerdir. Büyük bir kahramanlık örneği sergileyerek böylesi bir yönetimi ortaya çıkarmışlardır" diyerek Rojava'dan gelen konukları selamladı.

ÖCALAN ÖZGÜR KALMALI

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, konferansta köklü sorgulamalar, özeleştiri ve yaklaşımlar gerçekleştireceklerine inandığını belirterek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın artık özgür kalması gerektiğini ve bu konuda imza kampanyaları düzenlendiğini söyledi. Yüksek, "Özgür olması gerekir, özgürlüğü içinde çalışmak, mücadele etmek gerekir. Bugün güncel olarak önümüzde duran bu kampanyadır. Bu kampanyayı en etkili şekilde yürütebilmeliyiz, milyonlarca insanın talebi haline getirebilmeliyiz. Bu konferanstaki tüm arkadaşlarımıza çağrımız bu kampanyanın geliştirilip büyütülmesinde etkili olun, rol oynayın" dedi.

PKK DERHAL O LİSTEDEN ÇIKARILMALI

Yüksek, halkın özgürlük mücadelesinin Ortadoğu'da bir umut haline geldiğini belirterek, şunları söyledi:

"Artık hiçbir şey eskisi gibi değil, düne kadar mücadelemizi terörizmle yaftalayan, bizleri terörist olarak gören, hatta yok varsayılan bir halk bugün Ortadoğu'nun kurtuluş umudu haline gelmiş durumdadır. Avrupa'dan, Amerika'ya kadar uluslararası güçlerde artık bu gerçeği görmeye başlamıştır ve buna göre herkes politikalarını yeniden gözden geçirmeye başlamıştır. Gelinen bu aşama itibariyle de PKK'nin hem Avrupa hem de Amerika'daki terör örgütleri listesinden derhal çıkartılması gerekiyor. Bütün dünyanın, insanlığın kurtuluş umudu olarak görmeye başladığı bir hareket bir terör hareketi olarak kabul edilemez ve görülemez. Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesinde demokrasinin Ortadoğu'ya taşınmasında rol oynayacak bir güç terör örgütü olarak lanse edilemez, kabul edilemez. Bir terör örgütü görmek istiyorsanız IŞİD'e bakacaksınız hiçbir insanlık değeri taşımayan, hiçbir evrensel normu, değeri göz önünde bulundurmayan, din, İslamiyet adına rağmen hiçbir İslami referansı dikkate almayan cani, vahşi bir terör örgütüdür. Ama bugüne kadar her aşama ve sürecinde insanlık değerlerini, uluslararası hukuku, evrensel hukuku göz önünde bulundurarak hareket etmiş olan hatta ülkelerin iç hukukunu dahi göz önünde bulundurmuş demokrasi ve özgürlükleri kendisine amaç edinmiş bir örgüt terör örgütü olarak görülemez ve kabul edilemez. Uluslararası güçlerin ve devletlerin bir an önce terör örgütü listelerini yenilemesi ve PKK'yi bunun dışına çıkarması gerekiyor. Biz konferansımızda bu beklenti ve çağrımızı yeniliyoruz. Eğer Kürtler, Ortadoğu'da yeni denklemlerde yer alacaksa buna öncülük yapan örgütün bir an önce kabul edilmesi gerekir. İradesinin kabul edilmesi, tanınması gerekir. Bundan önce yapılan Kürtlere evet PKK'ye hayır, PKK'ye evet Apo'ya hayır. Oyun ve planlarından bir bütün olarak sıyrılmak gereği vardır. Bununla alınacak bir mesafe yoktur. Bu halk kendi iradesiyle, hareketiyle, örgütüyle önderiyle bir bütündür. Bu halkı iradesinden uzaklaştırmak, parçalamak bölmek mümkün değildir. Kabul görülecekse bütün değerleriyle kabul edilebilmelidir."

'DEMOKRATİK ÖZERKLİK PROJESİ ŞART'

Yüksek, operasyonlar ve güven oluşmadığı sürece demokratik siyaseti geliştiremeyeceklerini ifade ederek, "Siyaset üzerindeki baskı ve tehdidin kalkması lazım. Bu kaldırılmadan başkalarına siz neden hala başka yöntemler kullanmaya devam ediyorsunuz denilemez. Ülkeyi demokratikleştirirsiniz ondan sonra söylersiniz. Bu hakları yasal ve anayasal güvence altına alırsınız, sonra bir başkasına işte imkan var ve olanak var neden buna gelmiyorsunuz diye söylersiniz. Ama bu yokken, burada sivil kesim ve insanların siyaset yapma olanağı tanımıyorken bunun dışında hak arama mücadelesi yürüten kesimlere gelin bunu yapın demek gerçekten aymazlığın en son noktasıdır. Ülkeyi demokratikleştireceksiniz önce bu terörle mücadele kanunu ortadan kaldıracaksınız. PKK'yi da bir terör örgütü görmekten vazgeçeceksiniz. Eğer demokratik siyasete katılsın isteniyorsa, PKK'de dahil Türkiye'de tüm ideolojide, tüm siyasette kendini var edebilmeli demokratik siyaset yapabilme hakkına sahip olabilmeli. Yerel yönetimlerin güçlenmesi aslında uzun yıllardır önerdiğimiz demokratik özerkliğin Türkiye'de kabul görmesi hayata geçmesi gerekiyor. Bu toplumsal sorunların çözümü için demokratik özerklik projesi şarttır."