Mardin’in Dargeçit ilçesinde bir araya gelen yüzlerce kişi HES ve barajları protesto etti. Eylemde bir konuşma yapan DBP Dargeçit ilçe Eş Başkanı Hatice “HES’ler ve Ilısu Barajı, AKP hükümetinin kirli savaş hazırlığıdır” dedi.

Mardin Dargeçit (Kerboran) ilçesinde Mezopotamya Ekoloji Hareketi, dünya su ve akarsular günleri nedeniyle HES ve barajları protesto etti. Hasankeyfi yaşatma girişimi, Mardin, Batman ve Şırnak Belediye eş başkanları, il ve ilçe yöneticileri ve yüzler kişi katıldığı yürüyüş DBP ilçe binası önünde başladı.

Kitle “Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim ve Demokratik Özgür yaşamı İnşa edelim”, “HES’lere ve güvenlik barajlarına geçit yok” pankartlarının yanı sıra “HES edi bese”, “Be xweza jîyan nabe”, “Dargeçit’te HES ve baraj istemiyoruz” dövizleri taşıdı.

DBP ilçe binasından Ilısu barajına giden çevre yoluna kadar yürüyen kitle sık sık “Su haktır, satılmaz”, “Devlet doğamıza dokunma” ve “HES’lere hayır” sloganları attı.

Ilısu barajına giden çevre yolunda ise bir DBP Dargeçit ilçe Eşbaşkanı Hatice Gevcan bir açıklama yaptı. HES projeleri kapsamında ortaya çıkan ve 2007 yılında temeli atılan Ilısu Barajı projesinin çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve birçok duyarlı çevrelerin itirazına rağmen, yapımının hala devam ettiğini vurguladı.

‘HES’LER VE ILISU BARAJI, AKP HÜKÜMETİNİN KİRLİ SAVAŞ HAZIRLIĞIDIR’

Türkiye’de iktidar olan AKP hükümetinin tüm bölgelerde HES projeleri uygulayıp doğayı katlettiğini kaydeden Gevcan, “Bu projeler üzerinden doğadaki eko-sistem dengesini bozup; doğada yaşayan tüm canlıları yaşam hakkını riske atmaktadır. Ilısu barajı bu HES projelerden bir tanesidir. Ilısu Barajı ile bölgenin eko-sistemi değişecek ve birçok canlı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak” dedi.

AKP hükümetinin çözüm sürecine rağmen, askeri amaçlı baraj, kalekol ve HES’ler inşa etmeye devam ettiğini de söyleyen Gevcan, HES’ler ve Ilısu Barajı’nın AKP hükümetinin kirli savaş hazırlığı olduğunu söyledi.

AKP hükümetinin Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın her yerinde kendine yakın şirketlerin tekelinde suyun ticarileşmesine yönelik HES ve baraj projeleri geliştirip doğa, yaşam ve kültürün yok edilmesine neden olduğunu belirtti.

‘HES VE BARAJLARIN GÜVENLİĞİ İÇİN SAYISIZ KALEKOLLAR YAPILMAKTADIR’

Mezopotamya Ekoloji Hareketi aktivisti Nihat Kıratlı ise, kapitalist sistemin yürütücüleri, insanı ve doğayı basit bir nesne olarak görmektedir. Bu zihniyet, kendini yeniden yapılandırarak ulus devlet mantığı ile toplumlara, halklara, en büyük katliam ve soykırımları yaşatmasına sebebiyet verdiğini söyledi.

Bugün Kürdistan’da yüzlerce HES ve baraj projesi planlandığını ve hayata geçirildiğini de dile getiren Kıratlı “Ayrıca inşa edilen HES ve barajların güvenliği için sayısız kalekollar yapılmaktadır. HES ve baraj projelerinin yapım gerekçesi olarak enerji ihtiyacı gösterilmektedir. Ancak gerek Türkiye’deki gerekse Kürdistan’daki sayısız HES ve baraj projeleri ile enerji ihtiyacının ancak yüzde yedisi karşılanabilecek” dedi.

‘KENDİ DOĞAMIZA SAHİP ÇIKMAK VE KORUMAK İÇİN BURADAYIZ’

Kendi doğasına sahip çıkmak ve korumak için burada olduklarını belirten şöyle devam etti: “Ayrıca Samsat, Halfeti, Munzur, Zeugma ve Hasankeyf gibi tarihsel, kültürel miras ve hafıza ortadan kaldırılmak istenmektedir. Adeta Kürdistan toplumu ve doğası üzerinde sonuçları bakımından atom bombasına denk bir etki yaratacak planlı bir soykırım sistemi yaratılmak istenmektedir. Kamuoyuna soruyoruz? İŞİD çetelerinin Musul’daki Süryani ve Asurilere ait tarihi Nimrut, kentinin dozerlerle yıkıp yok etmesi ile Hasankeyf’in sular altında bırakılması arasında fark yoktur.”

Basın açıklaması ardında kitle çevre yolunda devam ederek, davul zurna eşliğinde belediye konferansına kadar yürüyerek, ekoloji konulu panele katıldı.