Roboskililer: Yeni katliam planları yapılıyor

Roboski katliamı sırasında görev yapan ve daha sonra Tümgeneralliğe terfi ederek Şırnak Tümen Komutanlığı'na getirilen Abdullah Baysal'ın yeniden bölgeye gelmesiyle Roboski'de son haftalarda yeniden olaylar yaşanmaya başlandı.

Roboski katliamı sırasında görev yapan ve daha sonra Tümgeneralliğe terfi ederek Şırnak Tümen Komutanlığı'na getirilen Abdullah Baysal'ın yeniden bölgeye gelmesiyle Roboski'de son haftalarda yeniden olaylar yaşanmaya başlandı. Roboskili gençlerinin sık sık keyfi gözaltı ve idari para cezalarına çarptırılmaları ardından, en son kaçağa giden köylülerin üzerine ateş açılarak onlarca katır katledildi. 3 günlük eylem yaparak devletin baskılarını protesto eden Roboskililer, yeni bir katliamla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, seslerinin duyurulmasını istiyor.

Şırnak Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysal'ın atanmasıyla birlikte, Roboski'de henüz 34 kişinin katledilmesinin acısı dinmezken, halk tekrar baskı altına alınmaya başlandı. Tüm askeri komutanlar ve mülki amirlerin bilgisi dahilinde kaçakçılığa giden gençlerin üzerine ateş açılırken, onlarca katır askerlerin ateşi sonucu katledildi. 

ANF'ye konuşan Roboskili Veli Encü, en son Tümgeneral Abdullah Baysal'ın emri ile askerlerin katırları katletmesini, acılı ve öfkeli olan Roboski halkını isyana sürüklediğini belirterek, "Roboski'de halk ayakta. 4 yıl önce yaşanan Roboski katliamından son hem toplumsal hem de hukuki mücadele yürütüyoruz diye birçok kez devletin tehditlerine, baskılarına gözaltı ve idari para cezalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. En son yapılan saldırılar ise halkı isyana sevk etti" dedi. 

KORUCULUK DIŞINDA BİR YATIRIM YAPILMADI

Roboski'de kaçakçılık faaliyetlerinin 100 yıldır yapılan ve bilinen bir şey olduğunu ve devletin de bundan haberdar olduğunu kaydeden Encü, "Coğrafi nedenlerden dolayı tarım ve hayvancılık yapılmıyor. Çünkü iklim şartları çok ağır ve dağlık bir bölge. Koruculuk sistemi dışında bu bölgeye devlet destekli bir ekonomik yatırım yapılmadı bu tarihe kadar" şeklinde konuştu.

Halkın geçim sıkıntısı nedeniyle kaçakçılık yaptıklarını kaydeden Encü, şunları söyledi: "Biz kaçakçılık diye adlandırmıyoruz bu faaliyeti. Çünkü halkımız bunu askerin bilgisi dahilinde yapıyor. Gündüz askerin gözleri önünde olan bir şey. Devletin tüm yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde 'halkımız sınır ticareti yapmak zorundadır' diyoruz. Roboski katliamından önce sınır ticareti yaptığımızda ya getirdiğimiz çay, şeker, sigara ve mazota bazen el konulurdu. Korkutmak amacıyla etrafımıza ateş edilirdi. Bazen de katırlarımıza el konulurdu. Ama Roboski katliamından sonra sert müdahaleleri  ve baskıları daha da arttı. Çünkü Roboski'de toplumsal bir mücadele var, onurlu bir direniş var. Devletin bizlere yaptıkları zulme sessiz kalmıyoruz diye bizi yıldırmaya, korkutmaya ve yaşam alanlarımızı daralmaya çalışıyorlar. Sınır ticaretini engelleyerek halkımızı göç etmeye zorluyorlar. Özellikle Roboski katliamında Askeri Savcılığın takipsizlik kararından sonra baskılar, müdahaleler ve saldırılar daha da arttı." 

ÖTEKİLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYORUZ

Roboski katliamının faillerinin korunması ve en son soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verilerek aklanması sonrasında kendilerinin devlet tarafından ötekileştirilmeye çalışıldığını kaydeden Veli Encü, "Roboski halkının artık devletin ve sistemin kirli zihniyetine tahammülü kalmamıştır. Roboski halkı devletin tehditlerine, baskılarına karşı ayakta ve büyük bir öfke var. Bu baskılar devam ederse halk göç etmeyi bile göze aldı" dedi. Encü, son günlerde Roboskililere yapılan baskı ve saldırılara da dikkat çekerek, bu müdahalelerin özellikle Roboski katliamında takipsizlik kararı verilmesinden sonra hayata geçirildiğini ve Roboski üzerinde katliam planları yapıldığını sözlerine ekledi.